bugün

entry'ler (397)

öğrenci öğretmen diyalogları

lisedeyken ki bahsi geçen lise yatılı okuldur ayrıca ve akşamları etüt olur sınıflarda ve nöbetçi öğretmenler gelip yoklama alırlar giderler sonrası öğrenciye kalmış ya oturur ders çalışırsın yada kurar ekibi batak oynarsın ama sınıftan çıkamazsın yasaktır oysa öğrenci yasakları sevmez ve yıkar kırar bozar döker o yasakları... neyse okulun bünyesinde birde dut ağacı vardır ve sınıfın penceresinden görülebilmektedir o yenilesi dutlar.. etütten kaçılır ve dut toplamaya çıkılır nöbetçi öğretmen kaptan kimyacı sınıfa girer ve pencereden etütten kaçmış dut toplayan aradada sınıftaki arkadaşlarına pencereden taş atan öğrencileri görür

- laaaaaaaaaayyyyyyyyynnn süper manyaklarrrrrrrrrrr girin içeri çabuuuuuuuuk!!!

öğrenci öğretmen diyalogları

lisedeyken hiç sigara içmemiş bir arkadaşımız ile kaptan lakaplı kimya hocamız arasında yaşanan diyalog:

- - yine geç geldin sen sigara içiyorsun!
* içmiyorum hocam.
- hep geç geliyorsun derse tuvalette sigara içip öyle geliyorsun derslere!
* valla içmiyorum hocam ben sigara falan.
- yalan söyleme bana zaten üstünde sigara kokuyor. ( tuvalette sigara içildiği için koku sinmiştir )
* içmiyorum hocam yaaa...
- içiosun..
* üfff tamam içiyorum hocam o zaman
- tamam geç yerine.
* ?*?*????

türk filmlerindeki saçma olaylar

istenmeyen bakımsız kadının erkeği elde edebilmek için yeni giysiler giyip makyaj yapıp erkeğin karşısına çıkması ve adamın kadını tanıyamaması bu yeni haline deli gibi aşık olması. yahu bir insan hiç mi tanıyamaz yada benzetemez!

zorunlu kalarak ismail yk dinlemek

bazen öyle bir denk gelirki kaçtıkça kovalar bela insanı. buda öyle bir durumdur işte. yurttasındır kantinde oturmak istersin inersin bi güzel çayını alır muhabbete girişirsin arkadaşlarınla sonra bi kaç kendini bilmez gelir ve arka arkaya müzik kutusuna ismail yk yada türevlerinin tüm albümünü sıra sıra atarlar sesinide sonuna kadar açarlar. odalara kadar gider o ses kimbilir belkide birileri o sesle uyanıodur o anda. neyse efendim dersin ki sıktı bu yurt kantin hadi çarşıya gidelim adam gibi oturur müzik dinler konuşuruz. minibüse bi binersin aha açmış minibüsçü ismail yk'yı hiç acımıyo insana. işte böle bi serüvendir ismail yk dinlemek. *

her seyin daha iyi olacagini umit etmek

sadece ertelemedir. kötü olan şeylere bir gün herşey iyi olacak ümidiyle yaklaşıp acıyı erteler yada azaltmaya çalışır insan. sonra bir gün, birden tüm ünitler tükenir herşeyin hüznü aniden çöreklenir içine. atlatması zaman alır ve daha ağır gelir yaşananlar.umut etmeyi yeniden öğrenmek zorlaşır. umuda bağlanmadan ve umuttan kopmadan yaşamayı öğrenmek gerek galba.

pazarcılardan duyulan enteresan laflar

ablaaaaaaaaaaaaa bedava yaptık badavaaaaaaaaaaaaa bakmak bedavaaaaaaaaaa!!

hayatı anlamlı kılan ayrıntılar

televizyon kanallarını dolaşırken çocukken izlediğin çizgi filmlerden birine denk gelmek.

gece ders çalışmak

herkesin algılarının en açık olduğu bir zaman dilimi vardır gün içinde. bu sabahın ilk saatleride olabilir gecenin bi körleride. geceleri dikkati daha iyi olan insanların aslında sessizlik gibi bir avantajlarıda vardır.

banyo yaparken muzik dinlemek

fooL s garden-lemon tree dinlenirse süper olan eylem.

mide doluyken yatmak

şişkinliğin ve hazımsızlığın verdiği etkiyle kilo alma korkusunun depreşip vicdan azabıyla son bulan durumdur.

dillere dolanan reklam replikleri

-hapşuuuuuuuuuuuuuuuuuuu
*çok yaşa
-hep beraber
*bu bir evlenme teklifimi

türkçe deki en güzel kelime

(bkz: kelebek)

hayatı anlamlı kılan ayrıntılar

hayat bu ayrıntıların birleşimi değilmidirki zaten?? düşündükçe çoğalan ayrıntılar toplamı...

*güneş ha battı ha batıcak vaziyetindeyken gökyüzünün renklerini izlemek.
*ılık bir yağmurda ıslanmak ve toprak kokusunu tüm vücuda cekmek.
*yolda yürürken bir yerlerden bir koku duymak eskilerden ne olduğunu bilmesende birşeyler anımsamak
*kaybettiğin hatta kaybedip unuttuğun eski bir eşyanı alakasız bir yerde ve zamanda bulmak en değerli varlığınmışcasına sevinmek
*bir resimde fotoğrafta yada şarkıda kimsenin fark edemediği ayrıntıyı farketmek
*döne döne uyuyamadığın rezil bir gecenin ardından kulağında müzik elinde kahvenle güneşin doğuşunu görmek
*yaz yağmurunda yüzmek.
*yanınızdan geçen kadının/adamın yanında ki ufaklığa göz kırpıp onun gülümsemesini görmek..
*yemek yerken içindeki tatların tek tek farkına varmak yada varmaya çabalamak.
*çantanda bulunan şekeri veya çikolatayı karşılaştığın bir çocuğa vermek.
*deniz kenarında ki martılara simit atmak, martıların uçuşunu izlemek hatta bunu yaparken yanına yanaşan köpeğide martıların yemeğine ortak edebilmek.
*gecenin bi yarısı sevgilinle tesadüfen aynı anda uyanıp sarılmak sımsıkı ve uykuya dalmak yeniden huzur içinde...

windows vista

laptop kullanımını biz nasıl zorlaştırırız diye düşünüp tüm firmaların yüklediği işletim sistemi! kullanırken insan içinden 'lan bu işletim sistemleri kullanımı kolaylaştırmak için değilmiydi??? bu ne lan o zaman!!' gibisinden cümleler kurar. *

türklere özgü kavga diyalogları

erkeksen teke tek gel olum!!!

anında görüntü show

cumartesi gecelerinin vazgeçilmez programı. osman tan erkır'ın alaturka starlar pop starlar falan derken keşfettiği en iyi şey olsa gerek bu ekip. mahşer ve cümbüş teee stardaykene tiyatro sporunu tanımamı sağlamış ve izmit'te dafne kültür merkezinde tiyatro sporu sahneleyen ruhsuzlar ve şuursuzlara kadar ulaştırmışlardır beni..

çocuğuna kendi mesleğinden isim vermek

purplegoddess gibi eskaza ebehemşire olacak biri için öneriler;

kız: embriyo,tuba uterina,rahime,plesenta...
erkek: fetüs,epididimis,vertebra,rahmi( hatta abartıp anarahmi),amniyon...

facebook

logosunun bile neye benzediğini bilmediğim bir kere bile girip görmediğim sitedir. bir zaman diliminde her yerde ısrarla bir konu moda olmuşsa eğer aşikardır ki yakında pohu çıkacaktır o konunun. hem görüşmeye değer eski zaman arkadaşlarımı zaten kaybetmedim ki bulayım diyorumdur siteye.

cehenneme düşenin ilk cümlesi

klima yok mu ya bi açsanız??

hem içeride hem dışarıda olmak

sistem yada düzen diye adlandırdığımız dünya gidişatının durumudur kimilerince. beğenmezsin sana terstir bu sistem bir sürü yanlışını görür bilirsin böle bi sistemi kabullenmezsin ama o sistemle beraber yuwarlanıp gidersin mecburen çünkü değiştiremezsin. kafan dışarısında yaşamın içerisine kalır. *